6 Mayıs 2013 Pazartesi

Nefsin Kınanması

Mümin kişi; kurtuluş geciktiğinde, çokça dua ve niyazda bulunmasına rağmen umutsuzluğa düşünce ve yalvarmalarına icabet edileceğine dair belirtiler ortaya çıkmayınca, kendi nefsini kınamalı ve ona şöyle demelidir: "Ben senin için bu dileklerde bulundum. Eğer sende bir hayır bulunsaydı, duaların kabul görürdü."

Nefsin bu şekilde kınanması, Allah Teâlâ katında pek çok taatten daha sevimlidir. Bu durum, kulun Rabb'ine karşı boynu bükük ve içinin buruk olduğunu ortaya koyar. Bu aynı zamanda, başa gelen belâyı kaldırmaya sadece Rabb'inin ehil olduğunu ve kendisinin ise duası kabul edilmeye lâyık biri olmadığını itiraf anlamına gelir. İşte bu hal, o kişinin duasının kabul edilmesini ve sıkıntıdan kurtulmasını hızlandırır. Çünkü Rabb'in rızası ve yardımı, kendisi için kalbi kırık kimselerin yanındadır.

Vehb şöyle der: Adamın biri uzun süre kendisini ibadete verdi. Sonra Allah'tan bir hacet diledi. Bunun için yetmiş cumartesi oruç tuttu ve her cumartesi günü sadece on bir hurma yedi. Sonra hacetini Allah'tan diledi, fakat Allah Teâlâ bu hacetini vermedi. Bunun üzerine kişi kendi nefsine döndü ve, "Senin için bu dilekte bulundum, eğer sende bir hayır olsaydı, hacetin verilirdi" dedi. Bunun üzerine yanına bir melek indi ve şöyle dedi: "Ey âdemoğlu! Şu an içinde bulunduğun hal, şimdiye kadar yapmış olduğun ibadetten daha hayırlıdır. Allah Teâlâ şu anda senin hacetini yerine getirdi."

(İbn Receb el-Hanbelî, Hadislerle İlim ve Hikmet, sf.68)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder