29 Nisan 2015 Çarşamba

Ölü için istiğfar

Ölü adına yapılan hayır ve hasenatın, dua ve istiğfarın faydası hadis ve icmâ ile sabittir. Dua ve istiğfarın Ölülerin ruhları için faydalı olacağına şu âyet-i kerime de delalet eder:

“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyen, çok merhamet edensin ” (Haşr 59/10).


Bu konuda varit olan pek çok hadis vardır. Hz. Osman [radıyallahu anh] anlatıyor:

“Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem], ölünün defnini tamamlayınca, kabri üzerinde durur ve,

'Kardeşiniz için Allah' tan mağfiret talep edin, onun için (karşılaşacağı sorgulamada) metanet dileyin. Zira şimdi ona hesap sorulacak! 'buyururdu.”1

Hz. Ali’den nakledildiğine göre, Allah Resulü bir ölünün defin işini tamamlayınca şöyle derdi:

“Allahım, bu kulundur, sana gelmiştir. Sen ise yanına gelinilenin en hayırlısısın. Ona mağfiret et, onun girdiği yeri (kabri) geniş kıl. ”

Hadisler, definden sonra, ölüler adına istiğfarda bulunmanın, onlara, sual sırasında Allah’ın metanet bahşetmesini talep etmenin meşru ve câiz olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca kabir hayatının sübutuna da delil olmaktadır. Bu mesele üzerine birçok hadis gelmiştir. Keza hadisler, ölünün kabirde hesaba çekileceğini de ifade etmektedir.

Evet, her ölü dua ve istiğfar bekler. Nitekim Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurur:

“Kabirdeki ölü, boğulmak üzereyken yardım isteyen kimse gibidir. Babasından, kardeşinden veya bir dostundan gelecek olan yardımları bekler durur. Ona bir yardım ulaştı mı bu ona dünya ve içindekilerden daha sevimli gelir. Hayattakilerin ölülere göndereceği hediyeler dua ve istiğfarlarıdır. ”2

1 Ebû Davud, Cenâiz, 73 (nr. 3221).
2 Deylemî, Müsnedü’l-Eirdevs, nr. 6664; Beyhakî, Şuabü’I-İmân, nr. 7905, 9295; Ali el- MUttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr. 42783, 42971.

S.Mübarek Erol, B.Gönüllüleri Kitabı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder