Kulluk Allah’a itaattır. Hac da kulluğun ölçüsü, kemâlatın mihenk taşıdır. Hacda uyuyup bir vakit namaz geçirilirse, haccın bütün sevabı bir namazın günahını ödemez. Bunun için namazlara çok dikkat etmek gerekir.
İmam-ı Gazâlî Hazretleri şöyle diyor:
“Hac yolcusu kendini korumalı ve dinin vecibelerini yerine getirmelidir. Haccının faziletlerini yok etmemek için çok dikkatli olmalıdır. Bilhassa uyuyacağı zaman kendini muhafaza etmelidir. Sabaha yakın uyuma ihtimali olursa eğer, dizlerini dikip dirseklerini dizlerine dayamalı, başını avuçlarının arasına almalıdır ki, namazı kaçırmasın. Hatta namaz geçmesin diye arkadaşlar arasında nöbetleşmesi şarttır.”(İ. Gazali, İhyâ-u Ulûmû’d-dîn, I, 708)

Bir hac seferimizde, uçağımız gecenin üçünde Frankfurt’a gitmek üzere Cidde’den havalandı. Kuzeybatı istikametine uçtuğumuz için sabah namazını saat beşe doğru kılmamız gerekiyordu.

Saat dörtte bir kardeşimiz, uçaktaki herkesin duyabileceği şekilde ezan okudu. Kimileri uyudu, inince kılarız dediler. Kimileri de umursamadılar maalesef. Ne hazindir ki, hac farizalarını yerine getirip günahsız hâle gelen beşyüze yakın hacının dörtte üçü, Cidde’den ayrıldıktan sonra, sabah namazlarını dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle eda edemiyerek günaha girdiler.(Hac ve Umrenin Fazileti, Mehmet Ildırar, Semerkand Yayınları.)