Harun Reşid öldüğü zaman, Emin’i kendi yerine halife tayin etti. Me'mun ise Nihan'a firar etti. Kaçarken beraberinde Hasan bin Sehl de vardı.
Me'mun, ilim, edeb, san'at, zühd ve takva yolunu tercih etti. Büyük bir camide oturarak ibadet yolunu seçti. Ondan ilim öğrenmek, feyzinden istifade etmek için, etraftan bütün insanlar akın etti. Sehl oğlu Hasan, gelen insanlara mütemadiyen:
«Halife bu olmalı idi, Halife olmağa lâyık olan bu idi. Böyle bilgili alim dururken, cahilden halife olur mu? Buna uyun! Bu, ilk müslümanların adetidir!» diye telkinde bulundu.
Nihayet halkı iknaya muvaffak olup, Me’mun’a tam seksen bin asker topladı. Zaten acemler, Emin’in başarısızlığından memnun değillerdi. Bunu bir fırsat bulup derhal Me'mun'a iltihak ettiler. Tahir bin Hüseyn’in kumandasında büyük bir ordu hazırlandı ve Emin’in üzerine hücum edildi. Emin’in ordusu mağlûp oldu, Emin öldürüldü ve bu suretle Me'mun'da halkın başına geçib halife oldu..»
Alemlerin Sırrı, İmam-ı Gazali
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder