19 Mayıs 2013 Pazar

Mü'minin Sadakası

Ebû Zer (r.a) rivayet eder:

"Resûlullah'ın (s.a.v) ashabından bazı kimseler oturuyordu. Resûl-i Ekrem'e (s.a.v) şöyle dediler:

'Ey Allah'ın Resûlü! Servet sahipleri bütün ecirleri alıp gittiler.
Bizim kıldığımız gibi namaz kılıyorlar, bizim oruç tuttuğumuz gibi onlar da oruç tutuyorlar ve mallarının fazlasıyla sadaka da veriyorlar.' Resûlullah da (s.a.v) buyurdu ki:

'Allah Teâlâ sizler için de sadaka olacak bazı imkânlar sunmamış mıdır? Her bir tesbih (sübhânellah demek) sadakadır. Her bir tekbir (Allahüekber demek) sadakadır. Her bir hamd (elhamdülillah demek) sadakadır. Her bir tehlîl (lâ ilâhe illallah demek) sadakadır.' Her bir iyiliği emretmek sadakadır. Her bir kötülükten alıkoymak sadakadır. Hatta sizin birinizin eşiyle birlikte olması sadakadır. Bunun üzerine sahâbe-i kirâm,

'Ey Allah'ın Resûlü! Birimiz cinsel arzusunu giderdiği halde onun için mükâfat mı vardır?' diye sordular. Buyurdu ki:

Ne dersiniz, eğer o kişi arzusunu haram yolla giderseydi onun için günah söz konusu olmaz mıydı? İşte arzusunu helâl yoldan giderdiği takdirde de onun için sevap hâsıl olur." (Müslim, Salâtü'l-Müsâfirîn, 84, Zekât, 53, (nr. 720,1006); Ebû Davud, Edeb, 172 (nr. 5243, 5244); Ahmed, el-Müsned, 5/167,168; Ibn Hibbân, es-Sahîh, nr. 838.)



(İbn Receb el-Hanbelî, Hadislerle İlim ve Hikmet, sf.196)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder