4 Temmuz 2015 Cumartesi

Rabıtada Hedef

Rabıtada hedef fenâ fıllâh mertebesini elde etmektir. Rabıtaya devam eden mürid, zamanla fenâ fıllâh makamına yükselir. Zira fenâ fiş-şeyh, yani şeyhte fâni olmak, fenâ fıllâhın başlangıcıdır. Onun için rabıtaya devam eden mürid, fenâ fı’ş-şeyh, sonra fenâ fı’r-resûl, daha sonra fenâ fıllâh makamına yükselir.
Bu makam, ihsan mertebesi olup Hak Teâlâ’yı görür gibi O’na kulluk yapma makamıdır. Mürşidin görevi de müridi bu makama ulaştırmasıdır. Mürşid, müridini bu makama ulaştırdıktan sonra kendisi aradan çekilir ve onu yüce Allah’a emanet eder. Artık rabıta murakabeye döner. Nitekim büyük ârif Mevlânâ Halid-i Bağdâdî hazretleri bu hususa işaret ederek şöyle buyurmuştur:

“Rabıta, Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] devamlı olarak müşahede edilmesine götüren bir vesiledir. Çünkü özellikle rabıta vasıtasıyla şeyhte fâni olmak, Peygamber Efendimiz’de fâni olmaya ve netice itibariyle de fenâ fıllâha götürür. Bundan dolayı bazı sadık zatlar, ‘Eğer Allah Resûlü’nü, göz açıp kapayıncaya kadar bile bizden görünmez, müşahede edilmez bir durumda bulsak, kendimizi müslümanlardan saymazdık’ demişlerdir.”

“Rabıta olmadan fenâ fı’ş-şeyh olunamaz. Fenâ fı’ş-şeyh olmadan fenâ fı’r-resûl olunamaz. Fenâ fı’r-resûl olmadan da fenâ fıllâha ulaşılamaz. Fenâ fıllâha ulaşmadan da vüsûl olmaz.”

Gavs Seyyid Abdülhakim el-Hüseynî de [kuddise sırruhû] buna dikkat çekerek şöyle buyurmuştur:

“Gerek huzurdaki gerekse şeyhin gıyabındaki rabıtaya çok dikkat etmek gerekir. Çünkü mürşid rabıtasıyla önce fenâ fı’ş-şeyh, sonra fenâ fı’r-resûl makamı hâsıl olur.”

Gavs-ı Hizânî Seyyid Sıbgatullah Arvâsî de [kuddise sırruhû] şöyle buyurmuştur:

“Rabıta olmadan fenâ fı’ş-şeyh olunamaz. Fenâ fı’ş-şeyh olmadan fenâ fı’r-resûl olunamaz. Fenâ fı’r-resûl olmadan da fenâ fıllâha ulaşılamaz. Fenâ fıllâha ulaşmadan da vüsûl olmaz.”

(S.Mübarek Erol, B.Gönüllüleri Kitabı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder