Bu gönül, marifet meydanı olan Arafat’ta vakfeye durunca, Allahu Teâla’nın büyüklüğü karşısında kendi âcizliğini anlar. Kim bilir belki de öyle tövbe eder ki bütün yaptıklarına, Allah’ın en kamil velilerinden bile olabilir. Allahu Teâlâ’ya güçlük var mı?

İşte bunun için hacı adayı, sadece şeytan taşlarken heva ve arzularını taşlamamalı; bu nefsi içinde taşıdığı her zaman onu taşlamalı. Yoksa Mina’da neyi taşlayacaksın? İbrahim, İsmail ve Hacer Validemizin şeytanını mı? Onların zaten ikisi peygamberdi, Hacer Validemiz de en kamil bir veli, peygamber annesi ve peygamber hanımı yüce bir insan...

Biz kendi şeytanımızı ve kendi nefsimizi taşlayalım, hem sadece orada değil, her zaman ve her yerde. Ama Mina’da iken bu vazifeyi en güzel şekilde tamamlayalım. Tıpkı o mübarek zatların yaptığı gibi şeytanımızı kendimizden uzaklaştıralım, inşaallah...