8 Ağustos 2015 Cumartesi

Hiçbir günahkar başkasının günah yükünü yüklenemez

Kur’an’ı Kerim’de İbrahim (a.s.)’a nazil olan suhuftan ayetler vardır. Bunlardan biri şöyledir:
“Gerçekten hiçbir günahkar başkasının günah yükünü yüklenemez.” (Necm, 38)
Tefsir kitaplarında bu ayetin sebebi nüzulu şu şekilde geçmektedir:
(Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, IX, 320-321)

“Azılı kafirlerden Velid bin Muğire, Rasûlullah (s.a.v.) Efendimizi dinleyince kalbi yumuşadı. Müşriklerden biri ona :

- Sende mi bu yalancı peygambere inanıyorsun? dedi. Velid bin Muğire:

- Verdiği haberlerde ahiret azabı çok şiddetli. Ben onu taşıyamam! karşılığını verdi.

O sırada yanlarına gelen birisi konuşulanı duydu ve:

- Ey Muğire, malının yarısını verirsen senin azabını çekmeyi taahhüt ederim, teklifinde bulundu.

Muğire, malının yarısını o kimseye verdiğini söyledi. Bunun üzerine İbrahim Aleyhisselam’ın suhufunda bulunan bu ayet Rasûlullah (s.a.v.) Efendimize nazil oldu. Böylece şeriatta, cezada vekâlet olmayacağı kaidesi kesinleşti.

Resul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, bu ayet-i celilenin şerhi makamında şöyle buyurmuştur:

“Bir kimse İslam’da kötü bir çığır açarsa, kıyamete kadar bunu yapanların günahının bir misli de o kimseye verilir...” (Müslim, Zekat, 69)

(Hac ve Umrenin Fazileti, Mehmet Ildırar, Semerkand Yayınları.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder