“Gerçekten hiçbir günahkar başkasının günah yükünü yüklenemez.” (Necm, 38)
Tefsir kitaplarında bu ayetin sebebi nüzulu şu şekilde geçmektedir:
(Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, IX, 320-321)
“Azılı kafirlerden Velid bin Muğire, Rasûlullah (s.a.v.) Efendimizi dinleyince kalbi yumuşadı. Müşriklerden biri ona :
- Sende mi bu yalancı peygambere inanıyorsun? dedi. Velid bin Muğire:
- Verdiği haberlerde ahiret azabı çok şiddetli. Ben onu taşıyamam! karşılığını verdi.
O sırada yanlarına gelen birisi konuşulanı duydu ve:
- Ey Muğire, malının yarısını verirsen senin azabını çekmeyi taahhüt ederim, teklifinde bulundu.
Muğire, malının yarısını o kimseye verdiğini söyledi. Bunun üzerine İbrahim Aleyhisselam’ın suhufunda bulunan bu ayet Rasûlullah (s.a.v.) Efendimize nazil oldu. Böylece şeriatta, cezada vekâlet olmayacağı kaidesi kesinleşti.
Resul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, bu ayet-i celilenin şerhi makamında şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse İslam’da kötü bir çığır açarsa, kıyamete kadar bunu yapanların günahının bir misli de o kimseye verilir...” (Müslim, Zekat, 69)
(Hac ve Umrenin Fazileti, Mehmet Ildırar, Semerkand Yayınları.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder