Ey kullarım! Şayet sizin öncekileriniz ve sonrakileriniz, insanlarınız ve cinleriniz, sizin içinizdeki en günahkâr kişinin kalbi gibi bir kalbe sahip olsa, bu durum benim mülkümden hiçbir şey eksiltmez."
Bu ifadeler şuna işaret etmektedir: Cenâb-ı Hakk'ın mülkü, kulların ibadetleri ile artmaz. Bütün insanlar takvâ ve iyilik üzere etseler, hatta hepsinin kalbi en müttaki insanın kalbi gibi olsa bile Allah’ın mülküne bir etkisi olmaz. İnsanların isyanı ile de Cenâb-ı Hakk'ın mülkünde bir eksilme meydana gelmez. Hatta bütün insanlar ve cinler, en günahkâr insan gibi olsalar dahi bu durum değişmez. Çünkü Allah Sübhânehû zâtı ile başkalarına muhtaç olmaktan müstağnidir (yüce ve uzaktır). Zat, sıfat ve fiillerinde O mutlak kemal sahibidir. O'nun mülkü her yönüyle öylesine kemale sahiptir ki, hangi yönden ve nereden olursa olsun O'na bir eksiklik ilişemez.
(İbn Receb el-Hanbelî, Hadislerle İlim ve Hikmet, sf.179)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder