9 Mart 2014 Pazar

Zekât Cimriliği Önler, Cömertliği Artırır

Cömertlik, Allah Teâlâ'nın sıfatlarından biridir. Cimrilik ise insanı felakete sürükleyen birçok kötülüğe sebep olan kalp hastalıklarından ve mümine yakışmayan çirkin huylardan biridir. İnsan zayıf,(1) bencilliğe, cimriliğe ve menfaatlerine düşkün(2) yaratılmıştır, dünyaya meyillidir.
İşte bir müslüman zekâtını verdiği, tasaddukta bulunduğu vakit en azından bu hastalıktan kurtulduğu gibi daha çok cömert olmaya gayret edecektir. Kul cömertliğin, ihsan etmenin Allah'ın bir sıfatı olduğunu bilip O'nun bu sıfatıyla vasıflanmaya çalışacaktır. Böylece sevdiği malı Allah Teâlâ'nın emri olduğu ve O'nun rızası için verdiği müddetçe daha çok cömert olacak ve cimrilik hastalığından, mal sevdasından kurtulmaya gayret edecektir.

Nitekim Allah Resûlü [sallallahu aleyhi vesellem] cömert olan kimselerin Allah Teâlâ'ya, cennete, insanlara yakın olduğunu, cehennemden uzak olduğunu, cimri olan kimselerin de Allah'tan ve insanlardan uzak olduğunu, cehenneme daha yakın olduğunu bildirmiştir.(3)

Başka bir sözlerinde Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] Allah Teâlâ'nın güzel olup güzel olanları, temiz olup temiz olanları, kerim olup kerim olanları, cevâd/cömert olup cömertleri sevdiğini bildirmiştir.(4) Böylece zekât Cenâb-ı Hakk'ın sevgisine mazhar olan cömertlik ve kerimlik sıfatına sahip olmamızı sağlayarak onun bizi sevmesine sebeptir.

İslam’ın emrettiği zekâtı eda etmek niyetiyle bir lira da olsa para sarf eden kimse, nefsini terbiye etmek için kendiliğinden binlerce altın parayı sadaka olarak sarf eden kimseden daha hayırlıdır (lmâm-ı Rabbârıî, Mektûbât, c.1,52. Mektup, s. 144). Imâm-ı Rabbani [kuddise sırruhû)

Âyet-i kerimede yüce Mevlâmız şöyle buyurmuştur:

"İmana sırtını dönüp haktan yüz çevireni, bir de senet toplayıp yığan ve hayırda harcamayanı o ateş kendine çağırır. Gerçekten insan, pek hırslı/ cimri yaratılmıştır. Kendisine fenalık dokunduğunda
sızlanır, feryat eder. Ona imkân verilip servet sahibi olduğunda ise pinti kesilir’ (Meâric 70/17-21).

Bu âyette servet toplayıp yığan ve Allah yolunda harcamayan kimseleri cehennem ateşinin çağırdığını ve insanın mala karşı hırslı ve servet sahibi olduğunda ise pinti kesildiği beyan edilmiştir.
İşte zekât emrini yerine getiren kimse aslında bekçisi olduğu malın hakkını vermiş, cömertliğin en alt derecesini yerine getirip en azından cimrilikten kurtulmuş olur. Bundan daha fazla yapmasıyla da kul Hak Teâlâ'ya daha çok yaklaşır.

Yine bu konuyla ilgili İmam Gazâlî [kuddise sırruhû] İhyâ isimli kitabında şu açıklamada bulunmuştur.

"Zekâtın asıl manalarından, hikmetlerinden biri de kötü huylardan olan cimrilik sıfatından temizlenmektir.

Nitekim âyet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:

'Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir'(Haşr, 59/9).

Cimrilik sıfatı ancak malı Allah yolunda sarfetmeyi âdet edinmekle yok olup gider. Bir şeyden sevgiyi kesmek, ancak nefsi ondan ayrılmaya zorlamakla olur. Nefsi öyle zorlamak gerekir ki sevdiği şeyi terketmek âdet haline gelsin. Bu manada zekât temizlik demektir. Yani helâk edici olan cimrilik pisliğinden sahibini temizler. Mal sahibinin cimrilik kirinden temizlenmesi; Allah yolunda malını harcaması, bu yolda malı elinden çıkardığından dolayı sevinç ve ferahlık duyması nisbetındedir. Ne kadar malını Allah yolunda harcar ve bundan dolayı ferahlık duyarsa o kadar cimrilik kirinden temizlenir.”(5)

Üzerime herhangi bir malın zekâtını vermek vacip olmadı,
Cömert kimse üzerine hiç zekât vâcip olur mu? (Hücvirî, Keşfü'l-Mahcûb, s. 347).
Hz. Ali [radıyallahu anh]
(1) Nisa 4/28.
(1) Nisâ 4/128.
(3) Tiımizî, Binr 40.
(4) Tirmizi, Edeb, 41; Ali el-müttaki, Kenzü’l-ummal, 6/347.
(5) Gazâlî, Ihyâü Ulûmi'd-Dîn, 1/288.

EVLİYANIN DİLİNDEN Zekatın Hikmetleri, A.Suat DEMİRTAŞ, Semerkand Yayınları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder